📖 Kitap Bilgileri
Kitap Adı: Yaşamak
Yazar: Yu Hua
Orijinal Dil: Çince
Yayınevi (Türkçe): Can Yayınları
İlk Baskı Yılı: 1993
ISBN: 9789750739484
📚 Kitap İncelemesi
Yu Hua’nın “Yaşamak” romanı, okurun kalbine işleyen, derin yaralar açan ama bir yandan da insan direncinin gücünü anlatan etkileyici bir eser. Çin’in modern tarihine bir ailenin gözünden tanıklık ettiren bu roman, ne büyük savaşlar, ne liderler ne de kahramanlar anlatıyor… Sadece sıradan insanların hayatta kalma çabasını.
Romanın merkezinde Fugui adında bir adam var. Zengin bir toprak sahibinin oğlu olarak doğmuşken, kumara ve savurganlığa olan düşkünlüğü yüzünden ailesini ve servetini kaybediyor. Başına gelen felaketler yalnızca kendi hatalarından ibaret değil; Çin’in çalkantılı tarihinin ortasında kader bir türlü yüzüne gülmüyor.
“Hayatta kalmak kolaydır, ama yaşamak zordur.”
Bu cümle, romanın temel duygusunu özetliyor. İnsan, bazen sadece nefes alır ama yaşadığını hissedemez. Fugui’nin hayatı da tam böyle; acının, kaybın ve yalnızlığın içinde sürüp gidiyor.
Roman boyunca Büyük Kültür Devrimi, Çin İç Savaşı ve açlık yılları gibi dönemin ağır toplumsal olayları, Fugui ve ailesinin hayatını altüst ediyor. Evlat kaybı, eş kaybı ve dostların yitimiyle, insanın sınırlarını zorlayan felaketler silsilesi içinde Fugui ayakta kalmaya çalışıyor.
“İnsan ne kadar acı çekerse çeksin, sabah olduğunda yine kalkıp tarlaya gider.”
Yu Hua, bu satırlarla insan direncinin ne denli güçlü olduğunu, hayatın ne kadar zalim olsa da devam ettiğini hatırlatıyor. Romanın o sakin ama bir o kadar da yürek burkan anlatımı, okuyucuyu derinden sarsıyor.
Fugui’nin hayatına giren her mutluluk kısa sürüyor. Bir çocuk sevinci, bir dost kahkahası, bir iyi haber… Hep yerini acıya bırakıyor. Ama yine de bırakıp gitmiyor yaşama tutunmayı.
“Ölüm herkes içindir, ama yaşamak cesaret ister.”
Yu Hua’nın en çarpıcı yanlarından biri, çok basit ve yalın bir dille çok derin şeyler anlatabilmesi. Anlatımında süslü cümleler yok ama her kelime doğrudan insanın kalbine saplanıyor.
Final bölümünde, Fugui yalnız kalır. Yanında kalan tek şey bir öküzdür. Ona bile “Sen de bir gün gideceksin ama ben burada kalacağım.” derken, aslında hayatta kalan herkesin taşıdığı yükü de temsil eder.
“İnsan yaşadıkça her şeyi görür, her şeyi çeker.”
Bu satır romanın son sayfalarını kapattığında bile okuyucunun aklında yankılanıyor. Fugui’nin dramı, yalnızca bir adamın değil; insanlığın ve hayatta kalan herkesin hikâyesi oluyor.
📌 Sonuç:
“Yaşamak”, yalnızca Çin tarihinin karanlık dönemlerine değil, insan olmanın anlamına, sevdiklerini kaybetmenin acısına ve hayatta kalmanın cesaretine dair müthiş bir roman. Tek bir kişinin yaşamı üzerinden bir dönemin panoramasını çiziyor. Her kayıptan sonra nefes almaya devam etmenin, her sabah yeniden uyanabilmenin değerini hatırlatıyor.
Mutlaka okunması gereken bir eser. Ve okuyan herkes için şu cümle kaçınılmaz oluyor:
“Ne olursa olsun, yaşamak gerek.”